Şu zamanın bizde oluşturduğu en baskın duyguya bir isim koysak sanırım pek çoğumuz için adı “özlem” olur. Özlem ise geçmişin bugüne galebe çalmasıdır.
An’da kalmamızı salık verenlerin çabası ise, geçmiş üzüntü, çaresizliklerimizi ve gelecek kaygılarımızı bırakmamıza yöneliktir. Şimdi evde kaldığımız ve anı daha çok idrak ettiğimiz bu günlerde kendi hikayemizin de zaman algımızın da farkına varıyoruz.
Düşünmeden edemiyoruz. Geçmiş Mayıs, şimdikinden farklıydı…Gelecek için hayaller kuruyoruz. Belki de birçoğumuz, çocukluğumuzdaki gibi hayal kurmayı yeniden hatırlıyoruz. Hayat hikayemizde pek de önemsemediğimiz şeyler kıymetleniyor. Ayaklarımızın toprağa bastığı, güneşin alnımızı yaktığı bir bahar gibi…Bir bakıyoruz “zamanı yaşayan tek varlık” bize acizliğimizi kabul edip ümit etmekten başka çare bırakmıyor.
Her şeyin her an değiştiği gibi,
Yaş aldıkça, bir zaman sevinçten ibaret olan o bayramların da tadı değişiyor. Kah sevinç kah özlem oluyor. Çünkü yaş aldıkça görüyoruz. Çoğalıyoruz, eksiliyoruz, çoğaldıklarımızla seviniyor, yitirdiklerimize üzülüyoruz. Fakat üzüntülerimizi de paylaşanların olduğunu bilerek rengarenk, türlü türlü zengin yaşam deneyimi ihtiva eden bu kültürde paylaşmaya, umut etmeye ve nefes almaya devam ediyoruz. Neyin izini sürüyorsak, onun muradının hasıl olacağına inanarak…
Belki artık daha yüksek bir bilinçle paylaşmazsak eksik kaldığımızı anlıyoruz. Zamanın hayrını görerek, Bayramınız “bayram” olsun…Komşu teyzenin kolonya kokusuna karışan duası daim olsun…
Arife çiçekleri yine açacak elbet! “Öyle”
GENEL
04 Aralık 2024GENEL
04 Aralık 2024GENEL
04 Aralık 2024GENEL
04 Aralık 2024GENEL
04 Aralık 2024GENEL
04 Aralık 2024GENEL
04 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.