0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 1. bölümü üzerine partisinin grup adına TBMM Genel Kurulu’nda konuştu.

TBMM’de canlı olarak yayınlanan konuşmasının bir bölümünde Karabük’ten örnekler vererek dikkat çeken eleştirilerde bulundu.

“Türkiye genelinde olduğu gibi Karabük’te de liyakatsiz atamalarla karşılaşıyoruz. Örneğin Karabük’te bir camide imam vekilliği yapan bir kişi yazılı sınavdan 94 puan almasına rağmen, mülakatta elenmiş. İl Özel İdaresi işçi alımı yapıyor, beden işçisi alınacak ama bakıyoruz ki alınanların büyük çoğunluğu iktidar partisi temsilcilerinin eş, dost ve akrabaları. Bu açıkça nepotizmdir.

Bu tür uygulamalardan artık vazgeçilmelidir. Gerek atamalarda gerekse görevlendirmelerde liyakatli kişilere öncelik verilmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir” dedi.

Akay, konuşmasında “nepotizm” gibi dikkat çeken kavramlara da yer verdi. Bu kavram Google’da en kısa şekliyle “öznel ve adil olmayan şekilde ayrımcılık” olarak tanımlanıyor. Türkçesiyle ifade edersek; iltimas, torpil, akraba kayırmacılığı, halk arasında da bilinen deyimiyle ‘dayıcılık’.

İl Özel İdaresi’nde İşe Alınan İsimler Hâlâ Açıklanmadı

Karabük İl Özel İdaresi tarafından yapılan işçi alımlarında işe alınan kişilerin kimler olduğu hâlâ kamuoyuna açıklanmadı.

Aslında başvuru sürecinden itibaren bu sürecin şeffaf yürütülmeyeceğine dair iddialar ve söylentiler zaten dolaşmaya başlamıştı. İddialara göre, süreç gizli yürütülmeye çalışıldı. Gelinen süreçte ise, işe alınan kişilerin isimleri hâlâ açıklanmış değil.

Bu durum, saklanıyor izlenimi yaratmak yerine daha büyük şüphelerin oluşmasına yol açıyor. Karabük kamuoyunda şu anda bu kişiler arasında işe gitmeden sadece ATM’den maaş alacak olan ‘bankamatik çalışanlarının’ da olduğu isimlerin o yüzden açıklanmadığı iddiaları konuşuluyor.

İddialar büyüdükçe söylentiler de artıyor. Bir söylenti bin oluyor.
Sonuçta bu durumun en büyük zararı AK Parti’ye oluyor.

Ve unutulmamalıdır ki; eşi, dostu, akrabası için kimsenin bir başkasının hakkını gasp etmeye ve  Ak Parti’ye  zarar vermeye hakkı olamaz/ olmamalı değil mi ?